11 Haziran 2014 Çarşamba

sessiz çığlık

    Bugün de bunaliyordu. Bugün de kendini hiç zannetmisti. Kalabalığın ortasında bağırıyor ama sesini kimseye duyuramiyordu. Takati kalmamisti artik gücü tükeniyor o boşluğa bir adım daha yaklaşıyordu.
     Artık uçurumun kenarindaydi biliyordu.. Goremiyordu ama düşmeye başlarsa dönüşü olmadığını hissediyordu. Tutunmaya karar verdi ama tutunacak dal bulamiyordu. Tutmaya calistigi tum dallar elinde kaliyordu. Sesizce beklemeye karar verdiginde de yardimina gelen olmamisti, simdi de kimse gelmiyordu.  Umutsuz gozlrle etrafina bakiniyor onu gorecek birini arıyordu.  Baktı,  bakti, bakti... demek sonum boyle olacakti dedi.
      Aslinda yapmak istedigi cok sey vardi onu bu hale geten neydi? Nasil olmustu da kendini burada bulmustu? Gozunde canlanan gecmisten bir parcaydi: birileri onun hayati hakkinda cok buyuk kararlar aliyordu ve o kenarda izliyordu. Bunu sonra baska birilerinin onun adina verdigi baska kararlar izledi. O hep izliyordu, birileri karar veriyor o yapiyordu. Artik kendine ait fikirleri yoktu. Onune sunulan hayati yasiyordu(!) Cok nadir bir fikir attiginda ise bir şekilde susturuluyordu. Ona artik bir firsat sunulmasi gerektiğini kimse düşünmüyordu. O an farketti ki aslinda o çoktan o uçuruma düşmeye başlamıştı.  Sadece dibe vuracagi günü bekliyordu.  Belki de dibe vurmak kurtuluştu onun icin...